Zeytin, Kudüs için kutsanmış,
bollaştırılmış bir semboldür adeta. Attığınız her adımda, çıktığınız her tepede
ya da tepeye çıkan yolun geçtiği vadide 2000 yıllık zeytin ağaçları çıkıverir
karşınıza. Ortadoğu’nun dini yönden en bereketli bu coğrafyasında dağın ismi
Zeytin Dağıdır.
Bütün bunların merkezinde 144 dönümlük
muhteşem alanı ile Mescid-i Aksa karşılar sizi. Henüz son Nebi’nin halifesinin
ordularınca fethine on yıllar varken; “Gidin
ve namaz kılın!” emrinin muhatabı olmuş, “Gidemezseniz de kandillerinde yakılmak üzere zeytinyağı gönderin!”
tavsiyesi ile muhteşem bir mucizeye ve kıyamete kadar takip edilecek bir rotaya
sahip Beyt’ül Makdis’ten bahsediyorum.
İdeolojik Yahudiliğin (Siyonizm) kan gölüne
çevirdiği, kıyametin ateşini harlamak için çalıştığı ve Rabb’in (C.C) rotasına
muhalif bir rota (Nil’den Fırat’a) çizerek yine tarihi sapmalarının zirvesine
çıktığı bir hattır.
Ümmetin acizliği ve tembelliğinden
cesaret bularak şımarıp zulmün zirvesine çıkmış Siyonistlerin, yerlerinden
yurtlarından ettiği Filistin halkı, bu acının ilk faturasını ödeyen olmaya
devam etmektedir.
Bununla birlikte; ümmetin tümü için ödetilmek
istenen fatura içeriği, kan ve göz yaşından başka bir şey değildir. Hem de öyle
haince hazırlanmış bir içeriktir ki, ağacı kesen baltanın sapı misali, ümmetin
kendi içinden çıkarttıkları hainleri maşa olarak kullandırmak sureti ile bizi
bir birimize düşürtmeyi çoğu kere başardılar.
Afrin’de
işler değişmeye başladı!
Son yüz yılda hep maşa ile uğraşmak
zorunda kalan ümmet coğrafyası “Son Kale” Anadolu topraklarının “ Yeniden
Dirilişe” geçmesi ile umudu yeşertmeye başladı. Belki de ilk defa maşayı değil
de maşayı tutan eli hedef almaya başladı. Her ne kadar eski alışkanlıklarla kardeşleri
düşman etme stratejileri devreye sokulsa da bu sefer başaramayacaklar inşallah.
Ben Afrin’i öyle görüyorum.
Zeytin
Dalı
Zeytin, Kur’an’ın da önemle bahsettiği
bir mübarek ağaçtır. Ne mübarek bir ağaçtır ki;İdeolojik Yahudiliğin, Nil’den
Fırat’a çizdiği sapkın rotaya bilerek yada bilmeyerek hizmet eden mankurt
uşakların, devre dışı bırakılıp, maşayı tutan eli kırmaya azmetmiş bir iradeye
ilham kaynağı olmuştur.
Afrin’de Mehmetçiğin yürüttüğü Zeytin Dalı operasyonunu bu açıdan
önemsiyorum. Zira Mehmetçik ve ÖSO Afrin’de Kudüs’ü, Mekke’yi, Ankara’yı,
İstanbul’u, Mersin’i dahası bütün bir Ümmet coğrafyasını savunmaktadır.
Belki de 100 yıldır ilk defa bu kadar
güçlü bir irade ile karşılaşmanın şaşkınlığını yaşayan düşmanlarımız paniklemiş
vaziyetteler. Yedikleri tokatlarla sersemlemiş olsalar da tedbirli olmamız,
birlik ve bütünlük içerisinde hareket etmemiz çok önemlidir.
Süreç
yönetilirken öncelik
enformasyon!
Afrin Zeytin Dalı Harekatının, ırkçı ve emperyal hedefleri olmadığı,
bölgedeki Kürt kardeşlerimizi ya da başka bir etnik kökeni hedef almadığı iyi
anlatılmalı. Lehte ve aleyhte bu anlamda yapılacak yorumların bu harekâtın
ruhuyla bağdaşmadığı da anlatılmalıdır. Hem de her araçla.
Gerçi Afrin operasyonu enformasyon
açısından, öncekilere göre çok başarılı. Bununla birlikte terör örgütünün
enforme ettiği toplumsal tabanın, doğru bilgi ve iknaya ihtiyacı olduğu
görülmektedir. Münferit gibi görünen bazı olayların, hazırlığı yapılan kimi
ihanetlerin öncülleri olma ihtimali güçlü gözüküyor. Özellikle bu durumun Cuma
namazında minberden İmamın indirilmesi ve darp edilmesi sureti ile cami üzerinden
kurgulanmaya çalışılması da çok dikkat çekici.
Afrin operasyonu
enformasyonunun tabana yayılması gerektiği açıktır. Terör örgütünün halkı
tahrik etmesi ve provoke etmesinin önüne geçecek ciddi adımlar atılmalı. Benzeri
çabaların önüne geçilmeli. Kürt, Türk ve
Arap kardeşlerimizle aynı tarihi geleceğe yelken açmamızın önüne konulmak
istenen engeller konusunda dikkatli olunmalı.
Askeri operasyonda "Demokrasi" olmaz. PKK-PYD için sokağa
çıkacaklara demokratik davranılmaz. Bu nedenle sınır ötesinde teröriste
celalli, sivil halka müşfik davranan devlet tavrı, içeride de benzer şekilde
olmalı. Ümmetin bekası için yürütülen bu operasyona karşı çıkmak üzere ortaya
çıkan kim varsa sıfatına ve mesleğine hiç bakmadan en sert şekilde gereği
yapılmalı. “Demokratik protesto” gevezeliğine de imkân verilmemeli. Dedik ya; askeri
operasyonda "Demokrasi" olmaz.
ÖSO bizim
neyimiz?
Afrin’de Askerimizle omuz omuza savaşan ÖSO, Ümmetin vahdetine atılmış
bir adımın işaret fişeğidir. Çıkış noktası itibari ile mutedil bir anlayışı
temsil eden bu yapı Türkiye’nin çabaları ile düzenli ve teçhizatlı bir yapıya
kavuşmuş durumdadır. Zulme karşı savaşta doğru safta yer alan bu ordunun şehitleri
de bizim şehidimizdir. Devlet ve Ümmet olmak böyle bir şeydir. ÖSO
şehitlerine ait haberlerin de basınımızda yer alması kardeşliğe hizmet eder.
ÖSO dâhil, Arap, Türk, Kürt farklı etnik kökenden kahramanın omuz omuza
verdiği bir mücadelede, canlarını feda eden aziz şehitlerimizin siyasal
tercihleri ve etnik kökenleri üzerinden yapılan sahiplenmeler de çok yanlıştır.
Zira bu şehitler bütün bir milletin ve ümmetin şahitleridir.
Ayyıldız!
Kısa süre önce
gerçekleştirdiğim Kudüs Ziyaretimde de bir kez daha yakinen şahit olduğum
üzere; Ayyıldızlı bayrağımız artık sadece Türklerin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin bayrağı
değildir. Anlam ve kapsam olarak nerede ise, bütün bir ümmmeti ve umudunu
temsil eder hale gelmiştir.
Afrin operasyonunda farklı etnik kökenden
mücahidin Albayrağın altında cihad ediyor olması da bunun göstergelerindendir. O
nedenledir ki, bayrağımızın kazandığı bu kucaklayıcı anlamı daraltacak
yaklaşımlardan sakınmak gerekir. Aslında bu anlam yeni kazılmış bir şey değil,
Osmanlı mirasının temsil ettiği fabrika ayarlarına dönüştür.
Sona doğru geleceğe dair umudumuz!
Afrin’den yola çıkan yiğitler, rotasını
şaşırmışlara dur deyip, elbet bir gün Aksa’ya ulaşacaklar. Aksa’yı
özgürleştirecekler! Bu gün Afrin, yarın
Kudüs! Olacak inşallah… Daha şimdiden Afrin'in şehidleri Aksa'nın şehidleri
ile Cennette buluştular.Şehadetleri kutlu olsun.
Dua!
Rabbimiz! Bizi sabırla donat, bize sebat ver ve inkarcı
topluluğa karşı bize yardım et! Amin! Yâ Rabb! şu zor zamanlarda birliğimizi dirliğimizi muhafaza edecek şuur
ve bilinçten ayırma. Amin!
Yarasız olmaz Çilesiz olmaz
Şehitsiz olmaz Kurbansız olmaz
Şehit tahtında Rabbe gülümser
Ah binlerce canım olsaydı der
Şehitsiz olmaz Kurbansız olmaz
Şehit tahtında Rabbe gülümser
Ah binlerce canım olsaydı der
Vesselam!
Osman HAZIR
27.01.2018
Mersin
Yorumlar
Yorum Gönder